Sürdürülebilir ambalaj da neymiş?
Gıda endüstrisinin, geniş kapsamlı yeni bir ambalaj mevzuatı hamlesine karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Sun Strategy & NARTS, işletmelerin günlük faaliyetlerinde riskleri azaltmasını ve sürdürülebilirliği yönetmesini sağlayacak önerilerini sizler için derledi!
Paketleme süreçlerine ilişkin yeni hukuki düzenlemeler, değişikliği zorunlu kılacak: buna hazır olun ya da sonuçlarına katlanın
2022 yılı itibarıyla dünya, Birleşik Krallık’ın Plastik Vergisi, İskoçya’nın Mevduat İade Planı (DRS) ve son olarak da herkesin dehşetle beklediği yine Birleşik Krallık’ça sunulan Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (EPR) düzenlemeleri ile tanışacak. Birleşik Krallık nihayet artan ambalaj atığı sorununun üstesinden gelmek için harekete mi geçiyor? Doğrusal ekonomimizin ve hızlı tüketim kültürümüzün gezegende yarattığı açık hasarı gösteren son TV belgeselleri göz önüne alındığında, çoğu insan muhtemelen her geçen saniyenin aleyhimize işlediği konusunda hemfikirdir. Ancak markalı, paketlenmiş ürünlerin üreticileri ile perakendecileri için, bu iş hiç de basit veya zahmetsiz olmayacak.
İngiltere Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı (Defra) yeni paketleme reformlarının mevcut sistemde yer alan birçok eksikliği gidereceğini umuyor. Bu kapsamda örneğin, yerel otoritelerin geri dönüşüm toplama fonlarının merkezileştirilmesi, yaptırımlara öncelik verilmesi, geri dönüşüm materyallerinin toplanmasına ilişkin sürecin Birleşik Krallık genelinde desteklenmesi ve kafa karıştırıcı geri dönüşüm etiketlemesinin net bir ikili sistemle değiştirilmesi planlanmaktadır. Yeni kanuni düzenlemeler her ne kadar tüketiciler ve birçok marka tarafından desteklense ve iyi niyetlerle ortaya çıkarılmış olsa da; bu hükümlerin uygulamaya yansıması, gıda endüstrisi için son derece yıkıcı olacaktır.
Tüm net maliyetin faturası şirketlere kesilecek!
Nisan 2022’den itibaren üretilen, genel olarak ithal edilen veya ithal edilmekle birlikte %30’dan daha az geri dönüştürülmüş plastik dolgu içeren her türlü plastik ambalaj malzemesi, plastik ambalaj vergisine tabi olacak ve bu eşya için İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi (HMRC) tarafından ton başına 200£ ücret alınacaktır. 2023 yılı itibarıyla EPR (Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu) taslağı yürürlüğe girecek olup, bu taslak mevcut paketleme faaliyet zinciri yerine marka sahiplerini, ithalatçıları, distribütörleri/toptancıları, çevrimiçi pazarları veya hizmet sağlayıcıları kapsayan ortak bir hukuki düzenleme niteliği taşıyacaktır. Bu şirketler, ürettikleri ambalajların atık hale gelmesi durumunda, bunların bertaraf edilmesi için gerekli tüm net maliyeti ödemek zorunda kalacaklar. Ödenmesi gereken bu ücrete atıkların toplanması, geri dönüşümü, imhası, yere atılmış ve yasadışı boşaltılmış çöplerin temizlenmesi ile geri dönüşüm ve çevre temizliği konularına ilişkin iletişim maliyetleri de dahil olacaktır.
Sürdürülebilir ambalaj mı? O da neymiş?
Britanya’da, Süpermarket, restoran ve paket servisi veren Türk işletmecilerimizin bir çoğu, bir ürünün etiketindeki “sürdürülebilirlik” ya da “çevre dostu” iddiasının müşterinin seçimini etkilediğine inanır. Ancak, bir ürünün ya da ambalajının fiyatının, kalitesinin, erişilebilirliğinin veya verimliliğinin de karar vermede en az onlar kadar önemli parametreler olduğunu gösteren birçok çalışma vardır.
“Sürdürülebilirlik” tüketicilerin genel ve yerel yöneticilerle ticaret ve endüstri alanlarına yaptığı baskıdan doğar. Bu elbette kitle iletişim araçlarında çok popüler bir konudur. Ancak, genel olarak ticaret ve endüstri sürdürülebilirliğin bir tehdit olmaktan çıkıp olumlu bir sosyal sorumlukları projeleri kapsamında imaj yaratabilecekleri bir olgu olabileceğini kısa sürede fark etmiştir.
Sürdürülebilir ambalajlamanın devamlılığını sağlamak için yeni yöntemlere ihtiyacımız var
Yaklaşan işbu mevzuatın sorunsuz işleyişini sağlamak için doğru verilerin toplanması, takibi ve izlenmesi görevleri yerel yönetimler, geri dönüşüm tesisleri, yeniden işleyeme tesisleri ve ihracatçıların yanı sıra markalar ve perakendeciler de dahil olmak üzere tüm paydaşlara düşmektedir. Farklı sistemler kullanarak, farklı şekillerde veri toplaması ve raporlaması yapan çok sayıda farklı işletmenin varlığı, süreci hızlı bir şekilde kaotik hale sokacak ve bu durumun şirketlerin rekabet edebilme yetenekleri üzerinde yıkıcı etkileri olacaktır. Birleşik Krallık dışında, AB ve ABD’deki diğer bölgeler de, kullanım ömrünün sona ermesine ilişkin hukuki düzenlemeler dahil olmak üzere belirli ambalaj gereksinimlerini karşılamak adına ambalaj direktiflerini kendi hukuk sistemlerine uyarlamaktadırlar. Bu durum, sektördeki zorluğa küresel açıdan bir başka karmaşıklık katmanı daha eklemektedir.
Harekete geçmek için hala zaman var gibi gözükse de vakit daralıyor
Tedarik zinciri boyunca malzemenin izlenebilirliğini artıran dijital bir sistem, durum tespitini kolaylaştırmakla birlikte, canlı ve doğru veri raporlaması da sağlamaktadır. Bu sayede, mevcut diğer sistemlerle etkileşim kurulması mümkün hale gelmekte olup bu durum ise gıda endüstrisindeki ambalajlama süreçlerinin geleceğe hazırlanması adına en iyi seçeneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, genişletilmiş üretici sorumluluğu (EPR) müessesesinin uygulamaya girmesine henüz bir yıl varken, şirketlerin uygun maliyetli geri dönüştürülebilirlik için ambalajlarını yeniden tasarlama ve/veya optimize etme fırsatını şimdiden değerlendirmelerinde yarar vardır. Şirketlerin proaktif olmaları, yaptırımın yürürlüğe girmesini beklemek yerine uygulamanın etkilerini ve olası alt etkileri henüz gerçekleşmeden düşünmeleri gerekmektedir. Paketlemenin risklerini azaltmak için hala zaman var gibi gözükse de saat işliyor ve vakit daralıyor.
Şirketler, yapılan kanuni düzenlemelere ilişkin gereksinimlerini anlamak ve bunları karşılamak için verilere erişim sağlayabilecek mi?
Şirketler, kanuni yükümlülükleri anlamak ve bunları yerine getirmekle yükümlü olacaktır- bu bile başlı başına şirketler üzerine ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Şirketler, hukuken, işledikleri ambalajları ölçme ve değerlendirme süreçlerinden geçirmekle yükümlü olacaklardır. Markalar ve perakendeciler adına söz konusu veriler başarıyı sağlayacak olup; yakında yürürlüğe girecek olan yasal mecburiyetler, gelecekteki teknik ve sürdürülebilir ambalaj gereksinimlerini yönetmek adına güçlü, akıllı ve duyarlı bir sistem gerektirecektir. Şirketler bu süreçte en iyi kararı verdiklerine ve konuya ilişkin yasal ya da rızai yükümlülükleri yerine getirdiklerine emin olmak için pazarlarda yer alan ürün kodlarına (SKU) ilişkin gerçek zamanlı verilere ihtiyaç duyacaklardır.
Genişletilmiş Üretici Sorumluluğunun (EPR) İngiltere şirketlerine yılda 2,7 milyar sterline mal olacağı tahmin ediliyor. Ancak, EPR’nin tüm sektörleri bağlayan ortak bir hukuki düzenleme ile bir araya gelmesi durumunda, bu maliyetler, başta yiyecek ve içecek şirketleri olmak üzere birçok şirket için daha yüksek meblağlara ulaşabilecektir. Ayrıca, şirketlerin sicile kayıt olmalarını gerektiren asgari değerlerin, daha küçük çaplı şirketleri de pazara dahil etmek adına, mevcut 2 milyon sterlin ciro/ yılda 50 ton eşiğinden daha az olacağı tahmin edilmektedir.
Şirketlerin yasal yükümlülüklerinin hesaplanmasının ve kanunen gerekli verilerin toplanmasının muazzam zorluğunun yanı sıra, Birleşik Krallık’ta paketlenmiş ürün satan herkes, kanunen zorunlu etiket gereksinimlerine uymakla yükümlü olacaktır. – Etiketlerde “Geri Dönüştürülebilir” veya “Geri Dönüştürülemez” ibareleri yer alacaktır. İşbu hükümler, tüm birincil ambalaj bileşenlerinin yanı sıra doğrudan teslim edilen veya dağıtım süreçleri kapsamında, mağazalardan yapılan, çevrimiçi ortamda yapılan, posta siparişiyle veya mobil ortamda yapılan satın almalarla ilişkili tüm ambalajları da kapsayacaktır. Tasarlanan ikili etiketleme sistemi ile, kullanıcıların yaşadığı kafa karışıklığını ortadan kaldırmak ve nihai kullanıcılar bazındaki geri dönüşüm oranlarını arttırmak amaçlanmaktadır.
Genişletilmiş üretici sorumluluğu (EPR) kapsamında, şirketlerin kullanım ömrü sonu değerlendirmesinde çöpe atılacak ambalajları da dikkate alması gerekmekte olup; bu kapsamda kullandığı ambalajların çoğu çöpe giden şirketler ödenmesi gereken net maliyetin hesaplanmasında çöpe giden ambalajların temizlenme maliyetlerini de hesaba katmalı ve daha yüksek meblağlarda net maliyet ödemeye hazır olmalıdırlar. Bu durumun, örneğin çok sayıda tanınmış hazır yemek şirketi ile atıştırmalık markası için çok büyük ve geniş kapsamlı sonuçları olacaktır.
Ambalajlamanın olumsuz etkilerini sorumlu bir şekilde, yasal olarak ve ticari çapta azaltmanın tam zamanı
Sun Strategy, müşterilerini yeni yasal zorluklara hazırlamak, onların gereksiz maliyetlerden ve yaşanabilecek olası aksaklıklardan kaçınabilmelerini sağlamak adına ve geleceğin teknik ve sürdürülebilir ambalaj gereksinimlerini yönetmek amacıyla, bünyesinde sunduğu danışmanlık hizmetlerini teknoloji ile birleştiren e-halo adlı bir teknoloji platformu geliştirmiştir. e-halo, pazarlarda yer alan stok kodlarına (SKU) ilişkin verileri gerçek zamanlı olarak müşteriye iletir ve yenilikçi, sürdürülebilir ve ölçülebilir çözümler sunarak ambalaj yönetim anlayışını küresel anlamda dönüştürür.