Küçük İşletmeler Kapanma Korkusu Yaşıyor
İngiliz ekonomisindeki olumsuz tablo, Christmas ve yeni yıl döneminde gözle görülür biçimde hissediliyor. Londra’nın kalabalık caddeleri ve alışveriş merkezleri, geçen yıllara oranla oldukça sakin.
Woolworths gibi büyük perakende zincirlerinin kapanması nın ardı ndan küçük ve orta ölçekli işyerlerinde de aynı akibete uğrama kaygısı hakim. Local Data Company’nin Ekim ayında yayınladığı ve yılbaşından bu yana 25 bin işyerinin kapandığını ortaya koyan raporu, iflas ve kapanmaların yıl içerisinde tüketiminin en yüksek olduğu Christmas döneminin ardından hızlanacağını gösteriyor.
Türk işletmeler kaygılı
Londra ekonomisinin en önemli perakende dinamiklerinden birisi olan Türk işletmeleri de krizden payını alıyor. Özellikle market ve restoranlar tüketimdeki azalmaya paralel olarak önemli oranda iş kaybetti. Öte yandan karlılıklardaki azalma ile rekabetin artması Türkiye ve Kıbrıslı girişimcilere zor günler yaşatıyor. Cirolarında ciddi düşüşler yaşayan işletmelerin değerlerinde de kayıplar gözleniyor.
Karlılığı yüksek tutmak gerekiyor
Ali Matur (Special Fruit – Holland Bazaar)
Türkiye ve Kıbrıslı girişimcilerimiz sıfırdan başladıkları ticarette önemli bir noktaya geldiler. Bunu çalışkanlıkları ve cesaretleri ile başardı lar. Ağır ve uzun saatler çalıştı insanlarımız; uzun yıllar bunun karşılığını da aldılar.
Ancak geldiğimiz noktada, çalışkanlığın ve girişimciliğ in yetersiz kaldığını görüyoruz. Tüketicinin cebindeki paranın ve kazancın en alt seviyelere gerilemesinin yanısıra karlılık oranları da iyice düştü. Dükkan sahipleri artık kazanamıyorlar. Her şeyin fiyatı neredeyse yarı yarı ya arttı. Euro-sterlin dengesinin eşitlenmesi, eskiden olduğu gibi ithal mal getirip yüksek karlarla satma şansını ortadan kaldırdı. Bütün bunlara Tesco gibi süpermarket zincirlerinin amansız rekabeti de eklenince işler iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Hükümetin küçük esnafı bitirmeye yönelik fiyat ve her yerde shop açarak yayılma politikalarına müdahele etmesi gerekiyor. Tabi bu serbest piyasa koşullarında zor ancak başka da bir yol görünmüyor. Bu arada en azından market sahibi işadamlarımızın birbirleri ile girdikleri sert rekabetten vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyorum. Karlılıklarını çok düşüren ya da ortadan kaldıran bir rekabet söz konusu. Örneğin benim ‘domates sendromu’ diye adlandırdığım bir durum yaşanıyor. Küçük esnaf domatesi bizden aldığı fiyatlara yüksek kar koyarak satsada Tesco gibi marketlerden ucuz kalıyor. Sebze-meyve perakendede karlılı- ğın sürdürülebileceği nadir kalemlerden. Ancak bir bakıyorsunuz, bir kaç market bizden aldıkları fiyatların altına veya çok düşük kar marjları ile satış yapıyor. Bunu gören diğer market sahipleri de aynı fiyatlara düşüyor. Sonuçta herkes kaybediyor.
Dönere standart getirip müşteri artırmalıyız
Tuncel Nalbantoğlu (Vatan Döner)
Bankalarda başlayan ve ekonomiyi etkisi altına alan krizin yayılacağı nı ve gıda sektörünü etkileyeceğ ini bekliyorduk. Özellikle son 1 ayda döner işletmelerinin satışları düştü. Çünkü Christmas ve yılbaşı harcamalarına yoğunlaşan tüketiciler dışarda yemek masraşarı nı iyice kısmış görünüyor. Döner ucuza satılmasına karşın Subway türü sandviç ya da KFC gibi zincirlere oranla popüler olamıyor.
Oysa daha ucuz ve doyurucu bir yemek döner. Aslında bunun neden kaynaklandığı ortada. Maalesef dönerde bir standart yok. Hala çok yerde sarhoş yemeği olarak görülüyor. Tadı ve kalitesi her yerde değişiyor; dolayı sı ile insanlarda belirgin bir lezzet çağrıştırmıyor. Bu yüzdende fast food’a alternatif olamıyor.
İşletme sahipleri maliyetleri düşürmek için ucuza kaçıyorlar. Sonuç böyle oluyor. Yıllardır et fiyatları nın artmasına rağmen fiyatını 3-4 pounddan yukarı yükseltemedik. Dolayısı ile karlılıkta kalmadı. Buna bir standart getirilmesi için çok uğraştık. Ancak çabaları mızdan sonuç alamadık. 2010 yılının zor geçeceği herkesin ortak düşüncesi. Standartları yükselterek dönern müşterisini artımayı hedeflememiz gerektiğini düşünüyorum.
Christmas ve yeni yıla rağmen işler düşük
Fırat Mayıl (Fio’s Cash&Cary)
Son dönemlerde işletmeleri için alışverişe gelen market ve restoran sahiplerinin daha az mal aldıkları- nı gözlemliyoruz.
Özellikle Christmas ve yeni yılı kapsayan Aralık ayında alkollü içeceklerin satışlarında ciddi bir artış yaşanı- yordu. Bu yıl gözle görülür bir azalma var.
Stoklu çalışan işletme neredeyse hiç kalmadı. İşletmeleri desteklemek için artışları fiyatlarımı- za yansıtmamaya özen gösteriyoruz.
Buna rağmen süpermarketlerin promosyonları karşısında zorlanı yorlar.
Küçük işletmeleri yeni yılda daha zor bir dönem beklediğini düşünüyorum.
Aralık ayı 2010’nun zor geçeceğini gösteriyor
Şefik Mehmet (Haringay Esnaf Derneği Başkanı)
2009 çok zor geçti. Eskiden Green Lanes’te boş dükkan bulamazdı- nız. fiimdi kapananların yerine ancak bahis ofisleri geliyor. fiu caddede 7 tane betting ofice oldu. Esnaf kazanamıyor. Belediyeler güya vergileri dondurdu.
Ama hükümetin dükkanların değerlerini yeniden belirlemesi ve vergilerin bunun üzerinden ödenecek olması ile vergiler en az yüzde 20 arttı. Şu anki görünüm 2010 yılının daha da zor geçeceğini gösteriyor.
Eskiden caddeler ve iş merkezleri, en azından Christmas ve yılbaşı alışverişleri için canlanırdı. Green Lanes’ten doğru dürüst araba geçmiyor.
İşletmelerimizi çok önceden uyarmıştık
Mahir Kılıç, NARTS (National Association of Turkish Restaurants – Takeaways & Supermarkets)
Geçen sene düzenlediğimiz bir toplantı ile marketlerin rekabetten kaynaklanan sorunlarına dikkat çekmiştik. Ekonomik kriz sektördeki sıkışmayı en üst seviyeye çıkardı.
Birliğimize üye işyerlerinden bir kısmının ödeme güçlüğü içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. 2010’da krizin devam edeceğinin bekleniyor olması küçük ölçekli işletmelerin üzerindeki baskıları arttıracak.
Kapanmaların, maalesef yaşanmasını bekliyoruz.
Büyük zincirler pazar paylarını artırmak için agresif satış politikası izliyor
Ali Sancak (Gama UK)
İlk olarak bankalarda kendini gösteren krizle birlikte işlerini kaybeden binlerce insanın birikimlerini tüketmesi, kamuoyunda oluşan psikolojik hava tüketim harcamaları nı düşürdü. Bunu çok önceden gören süpermarket zincirlerinin promosyonları krizin ne kadar derinleştiğ ini gösteriyor.
Süpermarketlerin ciddi indirimleri mevcut perakende pazarından daha fazla pay almalarına yol açıyor. Yani tüketim harcamaları artmış değil; tam aksine düşüyor.
Öte taraftan dev zincirlerin pazar payları nın artması, küçük ölçekli marketlerin satışlarının düşmesi ile mümkün oluyor. Bu yönü ile 2009’da başlayan bu daralmanın yeni yılda da etkisini sürdüreceği anlaşılıyor.
İşletmelerimiz oyunda kalabilmek için ölçeklerini ve masraşarını azaltmaları gerekiyor.
Daha özellikli ürünlerle tüketiciye ulaşmayı hedeflemelerinin yararlı olacağını düşünüyorum.
Krizin sosyal yansıması da var
Yusuf Arslan (Yılpa Catering)
Servis yaptığımız yüzlerce kebap işletmesi ve cafede gözlemlediğimiz krize dayanmakta zorluk çekecekleri. Kapanmalar başladı, yeni yılda da süreceğini tahmin ediyorum. Bu durumun sosyal boyutuna dikkat çekmek istiyorum. İnsanları mız işletmelerinden bugüne kadar yüksek karlar elde ettiler. Yatırımlar yaptılar, bankalardan kredi kullanarak evler, binalar satı n aldılar.
Krizle birlikte gelirlerinin azalması veya işlerini kaybetmeleri, yatırımlarını korumakta da güçlük çekeceklerini gösteriyor. Kredilerini, mortgage’lerini ödeyemeyebilirler.
Bir kaç yıl öncesine kadar 1’e 30 değer biçilen, buna göre alınıp satılan işletmelerin de- ğerleri yarı yarıya düştü. birikimlerde ciddi kayıplar yaşandı.
Sanırım, 2010 yılı, Türk ve Kürtler için sadece ticari faaliyetlerinin gerileyeceğ i bir yıl olmayacak. Sosyal yansımaları da toplumumuzda hissedilir hale gelecek.
Ocak-Şubat ayı normalde de durgun geçiyor
Erdoğan Arslan (Hornsey Tap Süpermarket)
2009’da zor bir dönem geçirdik. Ürün fiyatlarındaki yüzde 30’luk artışlara rağmen cirolarımızda geçen yılın altında kaldık.
Müşterilerimiz temel ihtiyaç maddelerinin dışında harcama yapmamaya özen gösteriyorlar.
Müşteriler tepki göstermesin diye fiyat artışları nı ürünlere yansıtmaya çekiniyoruz Süpermarket zincirlerinin sürekli hale gelen fiyat rekabeti de bizi zorladı.
2010 yılının kötü geçeceği şimdiden belli oluyor.
Ocak-Şubat ayı Noel ve yeni yılda fazla tüketim yapıldığı için düşük geçiyordu. Yeni yılda ayakta kalmayı başaran sonraki yıllarda rahatlar diye düşünüyorum.
İnsanlar daha az alışveriş yapıyorlar
Barış Sağır (Ünlü Süpermarket)
6 ay oldu bu dükkanı satın alalı. Çalışma saatlerini ve ürün çeşitlerini artırarak işi artırmaya çalışıyoruz. Ancak sokaktaki insanların alım güçlerinin azalması bize de yansıyor.