Geçim Kaynağını Riske Atmayın!
Narts olarak önerimiz işletme sahiplerinin iş yerlerini riske atmaktan kaçınmalarıdır.
Aslında sizi toplumumuzdaki pek çok kişi yakından tanıyor. Ancak söyleşilerde adet olduğu üzere başlayarak sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Ben Mahir Kılıç. Öncesine bu söyleşide çok girmeyelim ve ruhsatlandırma sürecindeki Mahir Kılıç’tan söz edeyim kısaca. Aslında 2003 yılında Positive olarak bu sektöre ilk adımı attım. 13 yıllık sürecin sonunda on binlere ulaşan bir ruhsat başvurusu deneyimi ile toplumumuza bilindiği üzere şimdi de NARTS olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.
Birleşik Krallık’ta ruhsat yasasının bugün geldiği durum hakkında toplumumuza dönük olarak bu işi yapan en eski kişilerden biri olarak bize bilgi vermenizi rica edebilir miyiz?
Yeni ruhsat yasası 2003 yılında kabul edildi, ancak yürürlüğe girmesi 2005 yılında oldu. 2005 yılnın şubat ve ağustos aylarında bir geçis süreci yaşandı ve kasım ayı itibarıyla ise o dönemde ruhsatını yenileyemeyenler için yeni ruhsat başvuruları alındı.
Bu kısa tarihsel bir açıklamayı kenara koyarak meselenin bugün açısından en can alıcı ve iş yeri sahiplerini ilgilendiren kısmına bakalım: Bu yasanın içindeki en önemli maddelerden biri her belediyenin kendi sınırları içindeki ruhsatlandırma politikasını kendisinin belirlemesi. Bu noktada da her belediyenin kendi ruhsat politikasını yayınlamaya başladığını görüyoruz. Bu ruhsat politikalarında belediyeler arasında farklılık olması çok doğal. Her belediyenin özgünlüğü var çünkü. Gece hayatı, yiyecek ve içecek alanlarının dağınıklığı ya da toplu olarak bulunması gibi. Bu kriterler çoğaltılabilir. Bu kriterlerin farklılığı beraberinde ne getiriyor? Belediye politikalarının farklılığını getiriyor. Dolayısıyla bir bölgede yaptığımızruhsatlandırmaçalışmaları ile başka bölgeler arasında farklılıklar olabiliyor. Bu nokta önemli. İş yeri sahipleri kendi başvurularını başka başvurularla o yüzden karşılaştırmamalı.
Ruhsatlandırma politikalarını belediyeler nasıl belirliyor?
Bu da çok can alıcı bir nokta aslında. Belediye tüm ruhsat sahipleri ile görüşüyor. Görüşleri alarak tespit ettiği sorunlarla ilgili ruhsat politikası yayınlıyor. Ancak burada tüm iş yeri sahiplerinin bilmesi gereken önemli bir noktanın altını çizmekisterim. Belediyeler tarafından yayınlanan bu ruhsat politikaları her ne kadar da yasa olarak 2003 yasasında yer almasa da önemini göz ardı etmemek gerekir. Üstüne ruhsat verme sürecinde ilgili otorite olarak bulunmaları bu politikaların önemini artırıyor. Bu politikalar ruhsatlandırma sürecinde göz önüne alınmaz ise başvurulara itiraz alınabiliyor. Onun için belediyelerin özgün koşulları ve buna uygunruhsatbaşvurusumahirellerde önem kazanıyor.
Hep belediyelerden söz ettiniz. Ruhsatlandırma sürecinde hükümet politikaları ve hükümet tavrı nedir? Etkisiz eleman mı hükümet? Yasa koyucu olarak hükümetin bu sürecin dışında kalması mümkün olabilir mi?
Hükümet tam da aksine yasa koyucu olarak öne çıkardığı bazı politikalarla ruhsat sahibinin üzerinde denetimini artırmaya başladı. Bu durum özellikle kendini kaçak alkol ve kaçak sigara satışında gösteriyor. Kaçak alkol ve sigara satışı hükümetin önemli ölçütlerinden biri haline geldi. Tabiri caizse hükümet bu noktada savaş açtı.
Durum böyle iken hükümet kendi savaş ilanına karşı duran satıcılara yani iş yeri sahiplerine karşı da tırnak içinde söyleyeyim ‘acımasız’ olabiliyor. Sözünü ettiğim suça iştirak eden iş yerlerinin ruhsatını iptal edebilirler.
Bu çok güçlü bir olasılık. İlk yakalanmadadahi ruhsatlandırmayasasında bulunan ‘review’ yani gözden geçirme sürecinde ruhsatlarını kaybedebilirler.
Kaçak sigara ve alkol konusunda hükümet acımasız olabilir yani… Peki, belediyelerin tavrı nedir?
Belediyelerin tavrını açıklamak içinbaşkabirnoktanın altını çizmek gerekiyor. 2015yılında yeniyasa 10. yılını doldurdu. Dolayısıyla belediyenin ilgili görevlileri de artık bizim kadar tecrübe sahibi oldular. En önemli nokta ise onlar da artık işletmecileri tanımaya başladılar. Bununla birlikte çıkarılan bölgesel suç raporlarını da son derece iyi inceliyorlar. Bu raporlardan yola çıkarak takibe aldıkları işletmeler olduğunu biliyoruz. En önemliside bu takipler hakkında ve suç işleyen kurumlar hakkında yasal süreçleri nasıl işletmeleri gerektiklerini onlar da çok iyi öğrendi. Şimdi sorunuza bağlayacak olursam belediyeler insan sağlığını tehdit eden kaçak alkol ile sigara temini ve satışı konusunda suça karışmış ve suçu işleyen kişiler hakkında yargı sürecini sonuna kadar götürüyorlar.
Son olarak söylemek istedikleriniz nedir?
NARTS olarak özellikle kaçak alkol ve sigara satışı hakkında sosyal bir sorumluluk hissediyoruz. Alkol ve sigara satışı yapan off-licence ve marketlere sizin aracılığınız ile sesleniyorum. Geçim kaynaklarını riske atmamalarını öneriyorum. Bu hataya düşen işletmecilere ruhsatlarını kaybetmemeleri için İngiltere’nin ruhsatlandırma konusunda en iyi baristerları ile çalışan kurumumuz NARTS’a başvurmalarını öneririm. Ama öncelikli önerim çok açık: Geçim kaynağı riske atılmamalı.
NARTS’TAN YENİ HİZMET : Bilgilendirme Hattı
Ruhsatlandırma sürecinde biz başvuruyu yapan kurumuz. Karar mercii biz değiliz. Bu noktanın altını çizmek çok önemli. Bir başka önemli nokta ise ruhsatlandırma bir süreç ve bu sürecin paydaşlarının da birden fazla olması.
Bildiğiniz gibi yerel halk bile süreçte söz hakkına sahip. Dolayısıyla sürecin içine giren işletmeciler sürecin hemen sonuçlandırılması ile ilgili bir hassasiyet göstermesine rağmen bizim dışımızda gelişen kısmlar da oluyor. Ruhsatlandırma başvurularında müşterilerimizin sürece dair bilgi sahibi olmakla ilgili önemli hassasiyetinin farkındayız.
Bu hassasiyeti gidermek için çok önemli bir adım atıyoruz. Müşterilerimize başvuruların tüm süreçleri hakkında adım adım bilgi vereceğiz. Bu bilgileri SMS veya mail yoluyla almak müşterinin tercihine kalmış.
Yani bize müşteriden telefon gelmesine son vereceğiz. Müşterilerimiz telefonlarında başvurunun yapıldığını, gazeteye ilan çıktığını vb. ayrıntıları anbean takip edecekler.